Çarşının Yeniden İnşası ve Mağduriyetlerin Giderilmesi Diyarbakır Vilayetinin ve hatta bölgenin en önemli ticaret ve kazanç merkezlerinden biri olan Diyarbakır çarşısının meydana gelen yangın nedeniyle yok olması ekonomik ve sosyal hayatı olumsuz etkilemiştir.

Nitekim H.1318 (1900-1901) tarihli Vilayet Salnamesinde, meydana gelen olaylar ve yangın esnasında birçok camii ve mescide ait vakıf emlakinin yok olduğu, ayrıca olaylarda tahrip olmayan veya zarar görmeyen bazı yerlerin ise vakfiyelerinin zarar görmesi nedeniyle kullanışsız hale geldiği ve bu nedenle ihtiyaçlarını karşılayamadığı dile getirilmiştir.

Diyarbakır Valiliği ve merkezi hükümet, büyük ölçüde zarar gören bu çarşının bir an önce tekrar inşa ve imar edilerek eski durumuna getirilmesi için büyük bir gayret ve çaba göstermiştir. Olaylar kontrol altına alındıktan kısa bir süre sonra Sadaret Makamı’ndan 13 Kasım 1895 tarihinde Ticaret ve Nafia Nezaretine gönderilen tezkirede; ‚hadise-i malumede muhterik (yanan) olan Diyarbakır çarşısının bir an evvel inşasına başlanılmak üzre şimdiden harik mahallinin haritasının tanzim edilmesini‛ istemiştir. Ayrıca Diyarbakır’da mühendis ve nafia (bayındırlık) memurunun yetersiz olması nedeniyle İstanbul’dan gönderilecek bayındırlık memur ve mühendisleri ile birlikte çalışmalara başlanılacağı ifade edilerek, bu konuda Diyarbakır Bayındırlık Baş Mühendisliği’ne gerekli yardım ve desteğin sağlanması bildirilmiştir.

İmar Çalışmalarına Önem Verildi

Çarşının yeniden inşa edilmesi çalışmaları Enis Paşa’nın valiliği döneminde başlamakla birlikte, Mehmet Halit Bey, Diyarbakır valiliğine 1896 yılında atandıktan sonra imar çalışmalarına büyük bir önem vermiştir. Yangında zarar gören ve büyük ölçüde yıkılan şehrin ortasında bulunan 800 adet dükkânı ihtiva eden Çarşı-yı Kebir (Büyük Çarşı), hazırlanan proje doğrultusunda yeniden inşa edilmiştir. Ayrıca Buğday Pazarı meydanında büyük bir havuz yapılmıştır. Büyük Çarşı’nın bu inşaatı tahminen 15.000 liraya mal olmuştur.

Belli bir plan dâhilinde inşasına başlanılan çarşı üç yıl içerisinde tamamlanmıştır.

Nitekim çarşının eskisinden daha güzel bir şekilde inşa edildiği Vilayet Salnamesinde şöyle ifade edilmiştir; ‚Bazı avârızdan dolayı muhterik ve münhedim (yıkılmış) olup, adeta bir harabezar şeklini alan memleketin vasatında kâin sekiz yüz bab dükkânı muhtevi Çarşı-yı Kebir’in tanzim edilen harita mucebince bir tarz-ı dilnişinde müceddeden bina ve inşa ve fenne muvafık ve vasi’ caddeler, şoseler küşadıyla beraber eski Buğday Pazarı meydanında etrafı demir parmaklı yaptırılan büyük bir havuza ve müte’addid çeşmelerine su isale ve icra edilmiştir ki, çarşı halkı bundan pek çok istifade etmekte ve manzara-i dil kuşası da etraf-ı erba’asında bulunan dükakinin kıymetine şeref vermektedir. Çarşı-yı Kebir’in işbu inşaat-ı cesime on beş bin lira masrafla husule geldiği tahmin edilmektedir‛.

 Yangında Zarar Görenlerin Zararları Giderildi

Bu şekilde yangında tahrip olan ve zarar gören çarşılar yeniden düzenlenmekle beraber aynı zamanda yangında mağdur olan kişilerin zararları da giderilmeye çalışılmıştır. Nitekim Sadaret’ten Diyarbakır Vilayetine gönderilen 22 Ocak 1896 tarihli tezkirede, Diyarbakır ahalisinden Zeynep adlı kadının olaylar esnasında meydana gelen yangında üç dükkânının yandığı belirtildikten sonra bu dükkânların tamiri için vilayetten altı yedi bin kuruşun sarf edilmesi ve neticesinin bildirilmesi isteği dile getirilmiştir. Bu Konuda Sadaret’ten Dâhiliye ve Maliye Nezaretine gönderilen 27 Ocak 1896 tarihli tezkirede, Zeynep adlı kadının olaylar esnasında meydana gelen yangından üç dükkânının tamiri için vilayetin altı yedi bin kuruş sarf etmesinin Mabeyn-i Hümayun Baş Kitabet Dairesi’nden bildirildiği ifade edilerek gereğinin yapılması istenmiştir.

SONUÇ :

Diyarbakır Vilayet merkezinde 1 Kasım 1895 Cuma günü Ermenilerin Camilere ve Müslümanlara karşı giriştikleri saldırılar sonrasında Hıristiyanlardan ve Müslümanlardan çok sayıda insan maddi zarara uğramış, yaralanmış ve hatta yaşamını kaybetmiştir. Ermenilerin neden olduğu olaylar yer yer halklar arası çatışmaya dönüşmüştür. Meydana gelen olaylarla eş zamanlı olarak ortaya çıkan yangınlarda çok sayıda dükkân, atölye, han, iş yeri ve pazar yeri büyük ölçüde yanmış ve tahrip olmuştur. Meydana gelen yangın, Jandarma Komutanlığı ve Belediye’ye ait tulumba sayısının yetersizliği, olaylar nedeniyle askeri birliklerin önemli bir kısmının şehirde güvenliği sağlamakla görevlendirilmesi ve Hıristiyanların mevzilendikleri yerlerden yangını söndürmeye çalışanlara karşı kurşun atmasından dolayı yangının söndürülmesi uzun sürmüştür.

Yangın, Demirciler çarşındaki gayrimüslimlere ait dükkânlardan çıkmıştır. Yangında zarar gören dükkânların büyük ölçüde Müslümanlara ait olmasının yanı sıra, Ermenilerin kurşun attıkları sokaktaki dükkânlarda yangının çıkması ve kargaşalıktan önce kıymetli eşyalarını evlerine taşımalarının ispatlanması, yanan dükkânların İslam vakfına ait olması ayrıca yangının söndürülmesine sadece asker, memur ve İslâm ahalinin çalışılması nedeniyle, yangının Ermeniler tarafından çıkarıldığının açık kanıtı olarak dile getirilmektedir. Bunun yanı sıra yangın ile ilgili bilgisine başvurulan kişilerin tamamına yakını da yangının Ermeniler tarafından çıkardığını ima etmiştir veya belirtmiştir. Ancak her ne kadar yangının Hıristiyanlar tarafından çıkarıldığı yaygın bir kanaat oluşturmuşa da hiç kimseyi mahkûm edecek deliller ortaya konamamış ve kimse mahkûm edilmemiştir.

Dönemin Diyarbakır Valiliği büyük ölçüde zarar gören çarşıyı tekrar inşa ve imar ederek eski durumuna getirmiştir.

KAYNAKÇA :

( 62 Beysanoğlu, age, s. 733. 63 Diyarbakır Vilayet Salnameleri, C.V, s. 93. 64 BOA, A. MKT. MHM, 637/7. 358 | 1895 Diyarbakır Yangını ve Sonuçları -----------Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, cilt 16, sayı 2, 2014----------- ) C. II Yrd. Doç. Dr. Oktay BOZAN | 359, 1979 Bozan, Oktay, Diyarbakır Vilayetinde Ermeniler ve Ermeni Olayları (1878-1920),Beysanoğlu, Şevket, Anıtları ve Kitabeleri İle Diyarbakır Tarihi,