Olaylardan ve yangından hemen sonra bir tahkikat komisyonu oluşturulmuştur. Bu komisyon, yangının ve olaylarının nasıl ve kimler tarafından çıkarıldığı hakkında tahkikata başlamıştır.
Böylece tahkikat komisyonu, Cuma günü meydana gelen olaylar ve yangın hususunda yirmi iki kişinin ifadesine ve bilgisine başvurmuştur. Yangın ile ilgili olarak Jandarma Komutanlığına ve Belediye Başkanlığına yazı yazarak bu konuda bilgisi olan kişilerin bildirilmesi istemiştir. Bu kişiler, yangının meydana geldiği yerlerde görev yapan askerler ile yangını söndürmek için sevk edilen tulumbacılardır.
Bu resmi görevlilerin yanı sıra yangın hakkında bilgi sahibi olduğu dile getirilen veya duyulan kişilerin de ifadesine başvurulmuştur. Kişilerin ifadesine veya bilgisine başvurulurken onlara belli sorular yöneltilmiştir. Bilgisine başvurulan kişilerden yangının ilk önce nerde ortaya çıktığı, kimler tarafından çıkarıldığı, nasıl yayıldığı, yangını söndürmek için sevk edilen kişilerin kimler olduğu, bu kişilerin yangını söndürmek için neler yaptığı ve ne tür zorluklarla karşılaştığı, yangın haberinin alınması üzerine askeri ve mülki yetkililerin neler yaptığı, yangının söndürülmesine kimlerin yardımcı olmaya çalıştığı veya engel olduğu tespit edilmeye çalışılmıştır.
İFADESİNE BAŞVURULAN RESMİ GÖREVLİLER
İfadesine başvurulan resmi görevliler şunlardır: Jandarma Kumandanlığı Piyade Birinci Bölük’ten Mülazım-ı Evvel (üsteğmen) Hacı İsmail Ağa, Mülazım-ı Sani Mehmet Ağa, Mülazım-ı Evvel Ahmet Ağa, Üçüncü Bölüğe bağlı Yüzbaşı Hasan Efendi, Piyade Birinci Bölük Birinci Taburu’nda Mülazım-ı Sani (teğmen) Mahmut Ağa, Jandarma Piyade Üçüncü Bölük askerlerinden Hanili Zabtiye Kel Mehmet ve Kolağası13 Şevket Efendi. Belediye Çavuşları Sadullah ve Abdulgafur Bey ile tulumbacı (itfaiyeci) Şeyhmus Efendi.. Dükkânları yanan esnaftan sadece iki kişinin ifadesine başvurulmuştur. Bunlar Rum milletinden Peteraki Efendi ile Ermeni milletinden Tırpancıyan Mardik Efendidir.
Bunun yanı sıra yangın mahallinden geçerken olaylara tanık olan Müslümanlar da şunlardır: Molla Razaman, Ömer Faik Efendi, Reji kolcusu İmam, Bakkal Ahmet Ağa, Neccar Abdülkadir Efendi, Kahveci Hacı Osman, Hacı Bekir Efendi, Esnaf Osman Çavuş, dava vekili ve hastane müdürü Ömer Ali Bey. Birçok kişinin ifadesinde adı geçen merkez telgrafname makinecisi ve aynı zamanda Diyarbakır Fransız telgraf muhabere memurlarından Amasyan Efendi’nin de ifadesine başvurulmuştur.
Soruşturmada ilk önce kimlik tespiti ile başlanmıştır. Kişiler adını, yaşını, baba adını, mesleğini, ikamet ettiği mahalleyi belirtmişlerdir. Bundan sonra tanıklara‚” senden alınacak suale doğru cevap vereceğine yemin et.” denilmiş bu kişiler de ‚Vallahi doğru söylerim‛ diye cevap vermişlerdir.
Kişinin durumuna göre ve verdiği cevaplara göre soru sayısının değiştiği görülmektedir. Bilgisine başvurulan kişilere yöneltilen ve cevabı aranan sorular genellikle şunlardır;
-Teşrin-i Evvel’in yirminci Cuma günü hangi camide namaz kıldın ve ne gördün?
-Teşrin-i Evvel’in yirminci Cuma günü saat yedi raddelerinde nerede idin?
-Geçen Cuma günü zuhur eden harîkte (yangın) malumatınız olduğu haber veriliyor. Bu babda ki malumatın ne ise söyle Yangın ibtidâ çarşıda nerede zuhur etmiştir?
-Vaka’nın zuhurunda siz nerede idiniz?
-Bu vukuata sebebiyet veren kimdir ve sebeb-i hakikati nedir?
-Bir kimsenin elinde kibrit veya paçavra kaçarken ve dururken görmedin mi?
-Belediye’den yangın mevkiinde kimleri gördünüz?
-Orada sizlerden maada kimler bulunduğunu hatır edebilir misiniz?
-Siz ateşi söndürmeye çalışmadınız mı?
-Harikin itfasına muvaffak oldunuz mu?
-Silah istimal eden (kullanan) Hıristiyanlardan teşhis edemediniz mi?
-Senden başka yangını gören olduğunu ve sebebiyet verenlerin kim olduğunu bildin ve işittin mi? Bu konuda daha başka malumatınız var mıdır?
İfadesine ve bilgisine başvurulan bu kişilerin gözlemleri yangının çıkışı ve yayılması hakkında önemli bilgiler vermektedir. İfadelerden anlaşıldığı üzere Ermenilerin yangını söndürmeye çalışan kişilerin üzerine kurşun yağdırarak yangının genişlemesine sebebiyet verdikleri açıkça anlaşılmaktadır. Aynı şekilde olayların Müslümanların camide bulundukları esnada gerçekleştirildiği ve Ermenilerin silah ve bombalar kullanmak suretiyle olaylara sebebiyet verdikleri görülmektedir.
İfadelerden de anlaşılacağı üzere bu dönemde vilayetteki askeri kuvvetin çok az olduğu, dolayısı ile askeri birliklerin hem asayişi sağlamak ve hem de yangını söndürmek zorunda kaldığı görülmektedir.
Devam Edecek ( Bilgisine Başvurulan Şahıslar)