Mayıs ayında başlayan Diyarbakır Stadyumunun zeminiyle ilgili tartışmalar artarak devam ediyor.
Eleştirilerin ilk hedefi Gençlik Spor İl Müdürlüğü. Hatta tek hedef de kendileri diyebiliriz. Peki gerçekten hedefe ilk sırayı Gençlik Sporu mu koymak gerekiyor?
2023-2024 sezonu sona ermiş, Amedspor 4 Mayıs'ta kendi evinde son maçını oynamış, yine bu sahada şampiyonluk kutlanmış ve 13 Mayıs'ta stadyumda çalışmalar başlamıştı. Aradan tam 8 ay yani 250 güne yakın bir süre geçti ve hala saha zemini tartışması bitmedi. İstanbulspor maçıyla başlayan ve bugün Karagümrük maçıyla devam eden sorunda herkes hedefe Gençlik Sporu koydu. Taraftarlar, teknik direktörler, basın herkes eleştirmiş ve bu iş Amedspor'un, Gençlik Spor İl Müdürlüğü hakkında suç duyurusunda bulunmasına kadar gitmişti. Suç duyurusundan ne sonuç çıktı bilmiyorum ama bildiğim şeylerin bazılarını aktarayım.
Tarih 12 Ocak. Ankaragücü maçı öncesi stadyumdayım. Kayapınar Gençlik Spor İlçe Müdürümüzle karşılaştık. Kendisi basın tribününde bir eksiklik var mı, varsa nelerdir diye yapmak istedikleri çalışmaları aktardı. Ben de sıkıntıları dile getirdim. Zeminle ilgili de merak ettiklerimi ayaküstü sordum, aktarmaya çalıştı. Daha detaylı bilgi için hafta içi kendisini ziyaret etmek istediğimi söyledim. Sağ olsun, her zaman beklediğini söyledi. Geçen hafta içi kendisini ziyaret ettim. Tabii ben Kaymakamlık binasında yerini bilirken kendisinin ve çalıştığı personellerinin kaldığı yerin Diyarbakır Stadyumu olması da ayrı dikkatimi çekti. Kendisi Diyarbakır stadyumuyla 7/24 ilgilenen birisi. Stadyum zeminiyle ilgili merak ettiğim her şeyi sordum. Bu konuda Gençlik Spor İl Müdürlüğünün de ihaleyi alan firmanın da neler yaptıklarını uzun uzun anlattı. Tabii çoğu şey kurum içi bilgiler olduğu için hepsini sizlerle paylaşamıyorum ama şunu söyleyebilirim ki biz hatayı yanlış yerde arıyoruz.
Şunu özetleyebilirim; Sahanın toprağıyla ilgili firmanın yanlış uygulamaları mevcut. Bu yüzden zemin sorunu bir türlü düzeltilemiyor. Burada Gençlik Spor İl Müdürlüğünün bir ihmali var mı? İhaleyi bakanlık onayıyla Gençlik Spor il müdürlüğü yapmış. 5 firma teklif vermiş. En düşük teklifi veren firma ihaleyi almış. Bu firma bu işleri daha önce de yapan ve kendini kanıtlamış bir firma. Çalışmalar başlamış. Bu süreçte Gençlik Spor İl Müdürlüğü bir denetçi olarak üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirmiş. Yine zemin sorunundan kaynaklı sorunlarla ilgili ihaleyi alan firmanın yaptığı tüm hatalarda uyarılarını yapmış, bununla ilgili cezai yaptırımların hepsini firmaya uygulamış. Her hafta sahanın düzeltilmesi için firmanın tepesine çökmüş, hatta geçen 8 aylık dönemde ilgili firmaya 1 kuruş ödeme yapmamış.
Burada bazılarınız Gençlik Spor'u mu aklıyorsun diyebilir. Böyle bir amacım olmadı olamaz da. Kendim de merak ettiğim şeyi ilgili kişilere sorarak sizlere aynen aktarıyorum. Peki biz kimi günah keçisi ilan edeceğiz? Bir örnek vereyim; Aynı zemin sorunu Sakarya'da da yaşanıyor. Zemin hala düzeltilmiş değil. Sakaryaspor taraftarları, Sakarya halkı bu konuda nasıl hareket ediyor, tepkilerini nasıl dile getiriyor diye bir baktım. Hemen hemen herkes şikayetlerini milletvekillerine bakanlara iletiyor. İlgili firmaya en ağır cezaların uygulanmasını, bu konunun Gençlik Spor ile beraber takipçisi olmalarını, zeminin en kısa zamanda düzeltilmesini milletvekillerine, bakanlara aynı zamanda Sakarya'nın sorunlarıyla ilgilenen Ali İhsan Yavuz'a aktarıyor. Nitekim bunlar sonuçsuz da kalmamış olacak ki, Diyarbakır için hibrit çim makinası beklenilirken, makine apar topar Sakarya'ya gönderiliyor. Bu hafta hibrit çim makinası Sakarya stadının yüzde 30-40'lık bir bölümüne ekim yaptıktan sonra makina Diyarbakır'a gönderilecek. Burada da yüzde 30-40'lık bir bölümüne ekim yapılacak. Siyasilerin memleketler üzerinde ne kadar etkin olduğunu da bu örnekle görebiliriz.
Dedim ya herkes bir günah keçisi bulma derdinde. Aslında günah keçisi bulmak yerine taleplerimizi doğru kişiye anlatabilseydik belki de bugün bu durumda olmayacaktık. Son olarak şunu belirteyim; Mesela dikkatinizi çekti mi bilmiyorum Amedspor da son zamanlarda Gençlik Spor ile ilgili bir açıklama yapmamaya başladı. Çünkü olayı öğrendiler ve sorunun yanlış yerde arandığının farkına vardılar. Şimdi ne yaptılar? Ankara'da bakanla görüşmek için randevu talep ettiler. Doğrusu da buydu. Ve aslında baştan beri de bu yapılmalıydı.