Robot işlevi gören ilk aygıtlar Diyarbakır'da, 12. ve 13. yüzyıllarda Ebü'l-İzz el-Cezeri adlı mühendis tarafından icat edildi.

Bir zamanlar ulusal gazetelerde yayınlanan araştırmalarımdan biri olan “Dünya’nın İlk Robotu Diyarbakırlı Çıktı“ başlığıyla yeniden yayınlamak istedim. Okuyunca Diyarbakır’ın ne kadar önemli bir kent olduğuna bir kez daha şahit olacak ve takdir edeceksiniz.

Robot işlevi gören ilk aygıtlar Diyarbakır'da, 12. ve 13. yüzyıllarda Ebü'l-İzz el-Cezeri adlı mühendis tarafından icat edildi.

Ulusal gazdetelerde yayımlanan araştırmamla ilgili haberde şu ifadelere yer verilmişti:

''Diyarbakır'da 12. ve 13. yüzyıllarda robot işlevi gören aygıtlardan yararlanıldığı bildirildi. Araştırmacı yazar Sıddık Algül, araştırmasıyla ilgili yaptığı açıklamada, 12. ve 13. yüzyıllarda Artuklu Hükümdarı Melik Salih Nasıruddevle Mahmud zamanında, Ebü'l-İzz adlı mühendisin sarayda, robot işlevi gören aygıtlar yaptığını kaydetti.

'AMERİKA KEŞFEDİLMEDEN ÖNCE ROBOT KULLANIYORDUK'

Algül, şöyle konuştu: 

'Amerika kıtası daha keşfedilmemişken, Artukoğulları'nın saraylarında, Ebü'l-İzz adlı mühendis tarafından hükümdar ve konuklarına hizmet veren robot işlevini gören aygıtlar yapılmış. Ebü'l-İzz el-Cezeri adlı mühendis, yaptığı bu, ilkel robot da denilebilecek aygıtları hükümdara göstermiş. Hükümdar da, 'Dünyada eşi bulunmayan bir şey yaptın, emeğin boşa gitmeyecektir. Bana bütün bu yaptıklarını gösteren ve içine alan bir kitap yaz.' demiş. Ebü'l-İzz de, bu istek üzerine bir kitap yazmış. Ebü'l-İzz'in bu kitabının bir nüshası, Süleymaniye Kütüphanesi'nin Ayasofya bölümünde bulunuyor.''

Diyarbakırlı araştırmacı yazar Şevket Beysanoğlu'nun "Diyarbakır Tarihi" adlı kitabında da, robot görevini gören aygıtlardan söz ediliyor. Beysanoğlu'nun kitabında, "Avrupa, Endülüs'ten sızan İslam Medeniyeti ışığı ile aydınlanmaya çalışılırken Amid'de (Diyarbakır) Artukoğulları'nın sarayları makineleşmişti. Makine insan bile, yapılmıştı" deniliyor.

KİTAPLARI TÜM DÜNYADA TANINIYOR

Bugün İstanbul Topkapı Sarayı Müzesi kütüphanesinde (3. Ahmed nr. 3472) kayıtlı 1206 Cezeri yazması dışında aynı kütüphanede (nr. H 414, A 3461) üç nüsha bulunuyor.

Süleymaniye Kütüphanesi'nde (Ayasofya nr. 3606) kayıtlı bir nüsha daha var. Bu yazmadan koparılan bazı minyatürlü sayfalar ve eskiden İstanbul'da bulunan 1315 tarihli başka bir yazma, bugün Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'nın çeşitli müzelerindeki koleksiyonlarda sergileniyor.

Bunların dışında Dublin Chester Beaty Library'de bir, Oxford-Bodleian Library'de iki, Leiden Library'de iki ve Paris Bibliotheque National'de 3 adet daha geç dönemlere ait Cezeri yazmaları bulunuyor.

Donald Hill, 1974 yıllında, Wiedemann gibi Oxford yazmasını temel alarak eseri İngilizceye çevirip yeniden yorumladı. Donald Hill, su saatlerinden birisini gerçek boyutlarıyla gerçekleştirmeyi de başardı. Bu rökonstrüksiyon 1976 Londra İslam Festivali süresince Science Museum'da çalışır durumda sergilendi.

KİTAPTA ROBOTUN 7,5 DAKİKADA İÇKİ İÇTİĞİ ANLATILIYOR

El Cezeri'nin yaptığı "Bardağı dolduran ve içen robot"ta robotun üst gövdesinde bulunan haznede içki bulunduğu sürece sürekli tekrarlayan bir şekilde her 7,5 dakikada bir kap içki doldurularak dışarıdan bakıldığında robotun kendisi kabı ağzına götürerek içiyormuş görüntüsü verecek bir şekilde ağız hizasına kaldırışı, detaylı olarak anlatılıyor.

İsmail Ebul İz Bin Rezzaz El Cezeri kimdir?

İlim dünyasında kısa adı el-Cezeri olarak bilinen, uzun künyesi Bediuzzaman Ebu'l-İzz İbn İsmail İbnü'r-Rezzaz el-Cezeri olan bu zat, Kürt beldesi olan Cizre'nin Tor mahallesinde doğmuştur. Sibernetik alanın kurucusu kabul edilen, fizikçi, robot ve matriks ustası bilim insanı İsmail Ebul İz Bin Rezzaz El Cezeri, 1233'te Cizre'de öldü.

EL CEZERİ" LAKABINI CİZRE'DEN ALIYOR

Lakabını yaşadığı şehirden alan El Cezeri, öğrenimini Kürt Medresesi Camia da tamamlayarak, fizik ve mekanik alanlarında yoğunlaştı ve pek çok ilke ve buluşa imza attı.

Batı literatüründe M.Ö. 300 yıllarında Yunan matematikçi Archytas tarafından buharla çalışan bir güvercin yapılmış olduğu belirtilse de, robotikle ilgili bilinen en eski yazılı kayıt, Cezeri'ye âittir.

DİYARBAKIR'DA BAŞ MÜHENDİS OLARAK ÇALIŞTI

Bilinen en önemli bilgi; Cizre'li oluşu ve buradan gidip, Hısna Keyfa (Hasankeyf) ve Amid'te (Diyarbakır), Artuklu Sarayında başmühendis (Reisu'l-Amal) olarak çalışmasıdır.