Daha çok mecazen kullanılan bir kelimedir; ''dünyayı yerinden oynatmak''. Ancak gerçekten dünyayı yerinden oynattık.
Nasıl mı? Yeraltından trilyonlarca ton su çekerek.
Son araştırmalara göre, yer altından çekilen devasa su miktarının, dünya ekseninde önemli kaymalara neden olduğu ortaya çıktı.
Geophysical Research Letters Dergisi'nde yayımlanan araştırmada, aşırı yer altı suyu tüketiminin kutuplardaki kaymaları etkilediği ortaya çıktı.
Araştırmacılar, 1993 ile 2010 yılları arasında 2 trilyon ton suyun yer altından çekilmesinin, dünya ekseninde yılda ortalama 4,36 santim hızla 64 derece doğuya bir kayma yarattığını belirledi.
Bu suyun büyük bir kısmı tarımsal sulama için kullanıldıktan sonra denizlere deşarj edildi, bu da önemli bir su kütlesinin yer değiştirmesine yol açtı.
Yeraltı suları Güneydoğu'da da alarm veriyor.
Sorun bölgemizde de yaşanıyor. Güneydoğu'da da son zamanlarda yeraltı sularının çekilmeye başladığı belirlendi.
Geçtiğimiz günlerde cegamedya'da yayımlanan bir haberde Diyarbakır'da daha önce 50-100 metrede suya rastlanırken, şimdi ise 500 ve daha fazla derinlikte suya rastlanabiliyor. Yani yeraltı suları çekiliyor.
NASA’nın raporunda da Türkiye’nin büyük bir bölümünde yer altı suları ortalama seviyenin altında bulunuyor.
Son yıllarda yaşanan bölgesel boyutta yüzey çökmesi, kırılmalar, çatlamalar da bunun en büyük göstergesi.
Yaşadığımız dünyayı biraz daha fazla kazanmak yerine yok etmek için çabalıyoruz. Sadece Diyarbakır'dan her yıl milyarlarca yeraltı suyu çekiliyor.
Kuyulardan çekilerek yapılan bilinçsiz sulamalar toprağa ciddi anlamda zarar veriyor. Bilinçsiz sulama, toprak ve yeraltı sularında tuzlanma gibi ciddi bir sorun yaratıyor.
Yeraltı suları, kendini yenilemeye fırsat bulamadan pompalarla çekilerek tüketiliyor. Su kaynaklarının korunması kapsamında yeraltı suları büyük önem taşıyor.
Yağışlar son yıllarda giderek azalıyor ve yaşanan azalma da yeraltı sularını besleyemiyor. Beslenemeyen yeraltı suları pompalarla çekiliyor.
Kısaca yeraltı sularının yapılan bu müdahalleler dünyanın dengesini giderek bozuluyor ve kutuplarda kaymaları tetikliyor.
Dünya topaç gibi hassas bir denge ile dönüyor. Eksen kayması devam ederse bu denge bozulur ve dünya sallanmaya başlar.
Dünyadaki kaymaların devam etmesi çok ciddi iklim değişikliklerinin habercisi ve giderek dünyanın yaşanamaz bir hale gelmesi demek.
Bilim insanlarının yaptığı araştırmalar, yürepe su serpici, ancak şimdilik. Araştırmada şu tespitlere yer veriliyor:
''Eksen kayması şimdilik dev iklim felaketlerini tetiklemeyecek ve tek başına asla büyük fırtınalarla tufanlara yol açmayacak. Ancak çok daha fazlasına küresel ısınmaya yol açacak.
Eksen kayması fırtınaların görülme sıklığını artırabilecek ve belki de bazı büyük afetleri tetikleyen son darbe olacak.''