Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan rakamlar, halkın gerçekleriyle örtüşmüyor.

Toplumda, TÜİK'in açıkladığı rakamların güvenilir olmadığı ve gerçeklerden uzak olduğu inancı giderek güçleniyor. 

Açıklanan rakamlarla yaşananlar arasında büyük fark var ve bu durum, insanların geçim sıkıntısı çekmesine neden oluyor.

TÜİK'in açıkladığı ve gerçeklerle örtüşmeyen enflasyon oranına göre belirlenen ücretler nedeniyle emekliler, asgari ücretliler, memurlar, memur emeklileri, bağ-kur'lular ve diğer kesimlerin maaşları yetersiz kalıyor. 

Yıllardır, TÜİK'in sepetinde yer alan ürünlerin hayali fiyatlarıyla belirlenen enflasyona göre yapılan ücret artışları, alım gücünde uçuruma yol açtı. 

Sonuç olarak, emekli ve çalışan kesim, gerçek enflasyon karşısında giderek yoksullaştı.

Giderek derinleşen bu yoksulluğun sorumlusu TÜİK'in, gerçeklerden uzak açıkladığı rakamlar. 

Dolayısıyla TÜİK, milyonlarca insanın vebalini taşıyor. Eğer bu kadar insan açlık sınırının altında yaşıyorsa, bunun sorumlusu TÜİK'tir ve yapması gereken tek şey gerçek enflasyonu açıklamaktır. 

Bunu yapmadığı sürece de bu güvensizlik devam edecektir. 

Sepette açıklanan hizmet ve ürünlerin fiyatları gülüp geçilecek durumda.

Örneğin, doktor muayenesinin 33 lira olduğuna kim inanır? Türkiye'nin neresinde 33 liraya muayene olabilirsiniz? İmkansız. 

Kira 6 bin lira, peynirin kilosu 140 lira, yumurtanın tanesi ise 2 lira olarak gösterilmiş. 

Açıklanan bu rakamlar hiç de inandırıcı değil, hayal ürünü. Ortada büyük bir yalan var.

Bunun başka açıklaması olamaz, çünkü böyle bir fiyat yok.

İnsanların artık enflasyonun düşeceğine ve ücretlerin artacağına inancı kalmadı.

Söylenenlerle yapılanlar arasında uyumsuzluk devam ediyor. 

Emekliler, asgari ücretliler, dar gelirliler ve bazı çalışan kesimler adeta unutuldu. 

Bir yanda asgari ücretle ayda 10 bin lira maaşla geçinmeye çalışan kesim, diğer yandan ise aldıkları ''huzur hakkı'' denen paralar yetmezmiş gibi, bir de bunu vergiden düşürmek için çabalayan doyumsuz bir kesim var.

Yaşanan adaletsizlik giderek artıyor. 

Öyle ki yaşanan adaletsizlik cenaze masraflarına da yansımış durumda. 

Geçtiğimiz günlerde 1 Temmuz 2024 tarihinden itibaren geçerli olan cenaze ödenekleri açıklandı. 

Halkın seçtiği vekil öldüğünde ailesine 103 bin 488 lira, emekli vekilin ailesine 51 bin 744 lira, devlet memurunun ailesine 17 bin 248 lira ve SGK'lı öldüğünde sadece 3 bin 385 lira ödenek veriliyor.

Bu tablo, TÜİK'in açıkladığı rakamların halkın gerçekleriyle nasıl örtüşmediğini açıkça gösteriyor. 

TÜİK, gerçek enflasyonu açıklamadığı sürece, toplumdaki güvensizlik ve adaletsizlik duygusu artmaya devam edecektir.