Ramazan, Müslümanlar için manevi bir aydır. Ancak her yıl olduğu gibi bu Ramazan'da da sofraların üzerine çöken bir gölge var:

"Ramazan Zammı". Hemen hemen her yıl yaşanan zamlı Ramazan ayı bu yıl da yaşanacak mı?

Vatandaşlar, her geçen gün artan et, ekmek, sebze gibi temel gıda ürünlerindeki fahiş fiyat artışlarıyla karşı karşıya kalmaktan usandı. 

Ramazan, bolluk ve bereketin ayı olarak bilinir. Ancak gıda fiyatlarındaki bu acımasız artışlarla, bereketin yerini sadece ekonomik sıkıntılar alıyor.

Vatandaşlar arasında "Ramazan Zammı" olarak adlandırılan bu durum adeta, artık korkulu bir rüya haline geldi. Peki, neden her Ramazan bu zamlarla karşılaşıyoruz?

İslam coğrafyasında, Ramazan ayının gelmesiyle birlikte fiyatlar normale göre düşerken, ülkemizde ise tam tersi bir durum söz konusu oluyor. Her yıl bu dönemde yaşanan zamlar, vatandaşların bütçelerini zorluyor. Peki, bu zamların sebepleri nedir? Üretim maliyetlerindeki artışlar mı, yoksa fırsatçılık yapan bazı kesimlerin insafsızca kar etme çabaları mı?

Gıda sektöründeki bu vahşi artışlar sürerse, Ramazan'ın gerçek anlamını zedeleyecek gibi. İftar sofraları, sadece bir açlık giderme ritüeline dönüşecek. Bereketin yerini, market raflarındaki fiyat etiketlerinin yükselmesi alacak. Vatandaşlar, bu zamların ardında, hangi faktörlerin etkili olduğunu bilmek ister.

Son günlerde artan et fiyatları gündeme oturdu. Ondan önce de ekmek, süt, sebze  gibi diğer temel ihtiyaçlardaki artışlar gündeme geldi ve gelmeye devam ediyor. fiyatlar uçar gibi yükseliyor. Bunun yanında alım gücü de gittikçe düşüyor. Son yapılan araştırmalara göre açlık sınırı 18 bin, yopksulluık sonrı da 52 bin liraya dayandı. 

Tüm bunlar yaşanırken, vatandaşlarda, Ramazan ayında fiyatların daha da artacağı kaygısı var. Umarız zammın yapılmadığı bir Ramazan olur ve sofraların üzerindeki bu zam gölgesi kalkar. 

Eğer bu sorunlarla yüzleşmez, çözümler üretilmezse, Ramazan'ın manevi gücü de aç kalacak.