9 bin yıldan beri kesintisiz yaşamın sürdüğü, iki kalesi, 5700 metre uzunluğunda Kalkan Balığı şeklindeki surları, 33 medeniyete ev sahipliği yaptı.


Mezopotamya’nın lider şehri, 16 isimli kadim kent Diyarbakır.  Bu can bu tende oldukça seni yazacağım, seni anlatacağım.

Şimdiye kadar hangi gazetede yazdıysam “Derdimiz Diyarbakır“ diye yazılarıma başladım. Bu günde CEGA MEDYA’da dertlerinin Diyarbakır olduğunu bildiğim, bir birbirlerinden değerli, usta gazeteci dostlarım, arkadaşlarım ve meslektaşlarımla yola devam ediyoruz.

Yazılarıma ağırlıklı olarak Diyarbakır’ın tarihini, kültürünü, yaşam hayatını, şivesini, sorunlarını, evlerini, cami ve kiliselerini kısacası tarihini yazıyorum. Bu gün de kentin hangi medeniyetler döneminde hangi isimleri aldığını yazdım. 

Konuya bu açıdan baktığımızda şehrin Tesmiye Süreci Diyarbakır şehrinin adının değişmesinde kente hâkim olan medeniyetlerin etkili olduğu görülmektedir. 

Tarihi araştırmalarda öğrendiğimiz kadarıyla şehrin ismi konusundaki kayıtlar 5 bin yıl önceye yani MÖ 3000 yılına kadar uzanmaktadır. Bu tarihte Hurri ve Asurlulardan kalma kitabelerde Amid, Amidi olarak geçen şehrin ismi Asur hükümdarı I. Adad Nirari’nin MÖ 1260 yılından kalma kılıcının kabzasında Âmid olarak yazılmıştır (Karaca, 2010: 12). 

Amidi, Amid, Omid, Emit, Amide, Amad, Amida, Augusta, Kara Amid, Karakale, Karacakale, Hamid, Karahamid, Diyâr-ı Bekr, Diyarbekir ve Diyarbakır gibi isimlerle anılmıştır (Beysanoğlu, 1963: VI,VII; Karaca, 2010: 12). 

Romalılar zamanında da ismin aynı şekilde kullanıldığını görmekteyiz. Marcus Aurelius Severus döneminde 222-235 yılları arasına ait bir sikkenin üzerinde Amida isminin yazılı olması, yine bu tarihe kadar aynı ismin kullanıldığını göstermektedir (Dumlupınar Alican, 2019: 31; Marcellinus, 2014: 182; Parla, 2012: 2468). 

Amida isminin Roma hükümdarı Konstantin zamanında Augusta olarak değiştiğini görüyoruz.  Ebü’l-Farac, IV. Yy. ilk yarısından bahsederken Konstantin’in Amida’yı genişleterek onu Augusta olarak isimlendirdiğini anlatmaktadır (Abul-Farac, 1999: 136). 

Ancak kısa bir süre sonra bu ismin unutulduğuna ve İslami dönemde de uzun süre Âmid adının kullanıldığını görüyoruz.. MS IX ve XII. Yy Mervânîler ve Artuklular döneminde de Âmid isminin kullanıldığı kayıtlardan kesin olarak anlaşılmaktadır (İbnü’l-Ezrak, 1992: 61, 1959: 104). 

XIV. yy  sonunda Timur’un savaşlarından bahseden Nizameddin Şami, Karaca Kale ve Kara Kale olarak şehirden bahsetmektedir. Sonrasında Amid, Kara Amid, Dârbekir, Diyârbekir, gibi isimlerle anılan şehir, 1 Aralık 1937’de Diyarbakır adı  resmiyete geçmiştir (Beysanoğlu, 1963: VI-VIII; Parla, 2012: 2466-67). 

1937 de Mustafa Kemal Atatürk Diyarbakır’da halk evinde halka hitap ederken Diyarbekir olan kentin ismini Diyarbakır olarak telaffuz etti. İşte O tarihten sonra Diyarbakır ismi resmiyete geçti.

Ancak Diyarbakır ismi Âmid’in yerine geçmişse de günümüzde şehirde yoğun olarak yaşayan Kürtler arasında şehrin ismi Amed olarak devam etmektedir.