Toplum olarak kuralları kabullenmekte zorlanıyoruz. Kurallara karşı sürekli bir direnç gösteriyoruz. Bunun nedenlerinden biri empati yapmamak.

Kural ihlallerine verilen cezalar çok az ve caydırıcı değil. Kurallara uymamak, ihlal etmek zaman zaman ölüm ya da yaralanmalarla sonuçlanan facialara yol açıyor.

Her yıl bayramlarda yaşanan trafik kazaları bu yıl da can aldı.

Bu yıl Kurban Bayramı'nın arife ve bayramı kapsayan 5 gününde toplam 36 kişi hayatını kaybetti, 6 bin 550 kişi yaralandı. 

Trafik kontrollerinde zaman zaman araç kullanmaması gerekenlerin araç kullandıklarına şahit oluyoruz. Geçtiğimiz yıllarda fiziksel engelli olmasına rağmen araç kullanan sürücüler belirlendi.

Bu Kurban bayramı denetimlerinde de bir sürücünün alkollü olmasına rağmen araç kullandığı belirlendi.

Şehirlerarası yolcu taşıyan bu firmanın sürücüsü, suçlu olmasına rağmen "yatar çıkarım" gibi ifadelerle sorumsuz bir tavır sergiledi. Bu duyarsızlığı görünce, "Bu kadar da olmaz," demekten kendimi alamadım.

Düşünebiliyor musunuz, onlarca kişiyi taşıyan, onlarca kişinin canını emanet ettiği sürücü, alkollü olarak direksiyon başına geçiyor.  
Sorumsuzluğa, duyarsızlığa bakarmısınız. 
 
O sürücüye sormak lazım; kendisi alkollü bir sürünün arabasına biner mi ya da ailesini bindirir mi? Hiç sanmıyorum.

Cezalar yetersiz. yetersiz olduğu için de bu tür olayları sıkça yaşamaya devam ediyoruz. Bu sadece bir örnek, hemen hemen yaşanan her olayda bu veya benzeri durumu yaşamıyor muyuz.

Toplumsal kurallara uymayan, başkasının canını tehlikeye düşürecek olaylara yol açan, buna sebep olan kim olursa olsun en ağır ceza verilmeli.

Şoförün ehliyetine el konuldu ve şimdi o şoför 6 ay sonra ehliyetini alacak, yine işine devam edecek. Bir daha aynı şeyi yapmamasının garantisini kim verebilir? Allah’tan denetime takıldı; ya takılmasaydı ve kazaya karışarak insanların ölümüne yol açsaydı daha mı iyi olacaktı?

Kurallar herkes için ve herkesin uyması gerekir. Kurallara uyulmazsa toplumsal düzenden bahsedilebilir mi?

Toplumsal düzen için hukuk kuralları şarttır. Bu kurallar da herkes için geçerli olmalıdır. 

Kurallar, hayatı daha yaşanılabilir hale getirmek için var olan zorunlu gereksinimlerdir.

Hukuk kurallarının güvencesi de devlet otoritesidir. 

Toplum olarak bu bilinci edinmediğimiz sürece, düzen ve huzur içinde yaşamamız mümkün olmayacaktır.