Eskiden balık fakir fukaranın en temel besin maddelerinin başında gelirdi. Ama şimdilerde bırak balık yemeyi tezgâhta yanına bile yaklaşılmıyor.
Bir tane palamudun tezgahtaki fiyatının 1.300 lira olduğunu söylersem inanmayacağınızı gayet iyi biliyorum. Ama maalesef aynen dediğim gibi.
Her şey çığırından çıkmış. Çarşı Pazar yangın yeri. Elini nereye uzatsan elinde kalıyor. Fiyat denetimi yok, isteyen istediği fiyatı etiketlerine koyabiliyor. Bu sezonunda balık fiyatlarının geçmiş yıllara oranla en düşük seviyede olacağı söylenmişti. Ama gel gör ki hiç de öyle bir şey ufukta görünmediği ilk sezon balıklarının tezgâhta yerini aldığı an belli olmuştu.
Palamudun en düşük seviyesi 150-180. liradan başlamıştı sezona. Her geçen gün balık fiyatlarındaki artış durulması yerine pik noktasına doğru tırmandı ve tırmanışını da sürdürüyor.
Fakir fukara balığın yanına dahi yaklaşamıyor. Emekli cebindeki paranın her geçen gün dibe doğru kaydığını gördükçe, bırakın beslenmeyi evden dışarıya çıkmaktan bile kendini men etmiş durumda. Palamudun fiyatını yukarıda belirttim. Çupra 500, hamsi 250, istavrit 300, deniz levreği hepsini sollamış 700 lira civarında. Bırakan palamudu, en ucuz hamsiyi düşünün. Yanına bir salata ve bir ekmek koyduğunuzda neredeyse 500 lirayı gözden çıkarmanız gerektiğini göreceksiniz. İnanınki abartmıyorum. Maalesef durum bu. Hele kırmızı eti hiç dillendirmek istemiyorum. Bir tencere yemek bin liranın altında kaynamıyor.
Şimdi bana kızdığınızın farkındayım. Ama hayatın gerçeği bu. İsterseniz kızın, hıncınızı benim satırlarımdan alın. İnanın ki değişen bir şey yok. Son günlerde dikkatinizi çekmiştir. İktidar erki asgari ücrete yapılacak zammı tartışmaya açmış gibi. Televizyon ekranlarına çıkan ve kendilerine ekonomist diyen insanların dilinden düşürmediği rakam ne biliyor musunuz? Yüzde 20/25. Bunun anlamı, yemeyin, içmeyin, üst baş almayın, çocuklarınızın ihtiyacını öteleyin, ev sahibiyle her ün kavga edin v.s. Aslında bunun bir başka versiyonu da emeklilere ocak ayında yapılacak zam oranını asgari ücretle aynı seviyede tutmak. Ama bazı hesaplamalara göre emeklilere yapılacak zammın yüzde 20 civarında olacağı.
Enflasyon aşağıya doğru inişte deniyor, ama çarşı Pazar bunun doğru olmadığını yukarıda vurgulamaya çalıştığı tabloda gösteriyor. Enflasyon sepetinde tenis topunu koyarsan tabi ki de enflasyon düşük çıkar. Olmuyor beyler inanın ki olmuyor. Vatandaşın karnı doymuyor, en ucuz ekmek fiyatı 15 lira. Dört kişilik bir aile günde 4 ekmek yerse eder 60 lira. Yanına biraz da en ucuz katık koymayı düşünün üç öğün nereden bakarsan bak 500-700 lira. Halen karnım doydu şükürler olsun diye biliyor musunuz?
Şimdi bana yahu kardeşim, sen de balık fiyatlarına taktın diye bilirsiniz. Nasıl takmayayım, bir tane palamut 1.300 lira olur mu Allah aşkına. Vatandaş tezgâhta gördüğü balığı yutkunarak seyrediyor. Kim istemez haftada bir balık yemeyi. Haydi geçtim haftada bir kez balık yemeyi, hiç olmazsa ayda bir balık yemek herkesin hakkı değil mi. Ama gel gör ki, balık yemek, iyi beslenmek bir başka bahara. O bahar gelir mi, gelmez mi onu da Allah bilir.
Daha fazla midenizin guruldamasına gönlüm razı gelmiyor. En iyisi ekmek, peynir ve birkaç siyah zeytinle karnınızı doyurmaya bakın. Sofradan kalkarken de sakın ha şükür etmeyi ihmal etmeyin.
İyi okumalar