Bu alanda Ashab-ı Kehf’in olduğuna işaret eden kimi bulguları şu şekilde sıralamak mümkündür.

Dakyanos Antik Şehrinin bu alanın içinde bulunuşu ve Roma Valisi’nin hükümdarlığı, Fis Ovasının burada oluşu, Ashab-ı Kehf’in isimlerinin halen çocuklara verilmesi, Diyarbakır’da Dakyanos’un Sarayı-Hükümet Merkezi olarak belirlenen Ulu Camii’nin o dönemdeki bilinmeyen sebepten dolayı yıkılması ve Saray ile birlikte Mesudiye Medresesi’nin bulunduğu alanda bir kilisenin yapılması (Mar Thoma Kilisesi), Antik Dakyanos Kenti ile Ashab-ı Kehf arasındaki uzaklığın zindandan kaçış ve mağaraya varış arasındaki süreye uygun oluşu, Güneşin doğuşu ve batışı esnasında mağaraya ışığın vuruşu…

Sıralanan maddeler bir bir ele alınıp, açılımları yapıldığında;
Dakyanos Antik Şehrinin bu alanın içinde bulunduğu ve Dacitus isimli Roma Valisi’nin hükümdarlığı konusunda tarihi kayıtlar bulunmaktadır.

Zaman içinde bu isim Dakyanos-Takyanos biçimine dönüşmüştür. Dakyanos biçimine dönüşen isim hakkında halk arasında “dek”, “yalan-dolan” olarak anlamlandırılmaktadır ki “Dakyanos” şekline dönüşmesinde, hükümdarın hilekâr oluşu dile getirilmektedir.

Dakyanos’a dair anlatılan yağmur yağdırma olayı şu biçimde halen anlatıla gelmektedir.

''Dakyanos, ilah olduğuna inandırmak ve halkı kendisine bağlamak için yağmur yağdıracağını iddia etmektedir. Bir gece Fis Ovası’nda hayvan tulumlarını birbirine bağlayarak dizer. Yükseğe dizilen bu tulumlar, suyla doldurulur. 

Patlatılan tulumlardan akan su sebebiyle halkı kandırır. Dakyanos’un bu hilekâr tavrına kananlar, onun yağmur yağdırdığına inanarak, kendisini ilah olarak kabul eder.''

Fis Ovasının Lice’de oluşu: Ashab-ı Kehf’in daha önce yaşadığı şehir, Efsus olarak adlandırılır.

''Fis'' isminin bu 'Efsus' adlandırılmasından mülhem olduğu bilinir. Kimileri, Tarsus’un Efsus’tan bozulma olduğunu ileri sürse de Fis, akla daha yatkın gelmektedir. Ayrıca, Fis Ovası’na bakan Diyarbakır’ın şu andaki Üniversiteye dönük bölümü, 'Fis Kayası' olarak ismini korumaktadır.''

Ashab-ı Kehf’in isimlerinin halen çocuklara verilmesi: 

Ashab-ı Kehf’in anısını yaşatan isimler halen çevrede erkek çocuklara verilmektedir. Lice, Hani ve Dicle olmak üzere civar ilçelerde özellikle “Yemliha”, “Debernuş”, “Sezernuş” isimleri yaygın olarak görülür.

Diyarbakır’da Dacitus’un Sarayı olarak belirlenen Ulu Camii’nin o dönemde bilinmeyen sebepten dolayı yıkılması ve Saray ile birlikte Mesudiye Medresesi’nin bulunduğu alanda bir kilisenin yapılması kaynaklarda belirtilmektedir.(Mar Thoma Kilisesi). 

Devam edecek: Ulu Camii Dakyanosun Sarayı mıydı ?