Uzun bir süre oldu yazmayalı. İnsanlık halleri diyelim ve tekrar merhaba. Tabi bu süre içinde ülkenin gündemini birçok şeyin işgal ettiğini görmek insanın ruh halinin de depreşmesine yol açtığı bilinen bir gerçek.
Siyaset her geçen gün biraz daha çirkinleşiyor. Kimin ne yaptığı, neye hizmet ettiği bilinmezliğe doğru evriliyor.
Allah'tan spor var da insanlar siyasetin kirli yüzünü elinin tersiyle iterek buraya yöneliyor.
Oldum olası Türkiye’de spor hep siyasetin önüne geçmekte gecikmiyor. Bence iyi de oluyor. Siyasetin çirkin yüzü insanların ruh halini bozmakla kalmadığı gibi geleceğini de karartıyor.
Açlık sefalet, işsizlik, vurdum duymazlık, ayrıştırma ve ötekileştirme Türkiye’de siyasetin vaz geçilmezleri olarak görülüyor, görülmeye devam ediyor. İşte bu girdaptan insanlara rahat nefes aldıran spor sahnedeki yerini almakta gecikmiyor.
Liglerin başlamasıyla siyasetin çıkmaz sokaklarından kendini kurtaran insanların konuştuğu tek konu Futbol. Hangi takım birinci lige çıktı, hangi takım süper lige çıktı ve hangi takımların bulundukları ligden düştüğü konusu hayatın her alanında konuşulan konuların başında geliyor, gelmeye devam ediyor.
Benim gibi futbol ile pek alakası olmayan birinin bile bu konulara eğilmesi çevremde iyiye işaret olarak görülmesi hoşuma gidiyor.
Her ne kadar bazı çevrelerce, sporun gerçek sorunları ve gündemleri bertaraf ettiği şeklindeki yorumları olsa bile bu yaklaşıma katılmıyorum. Neden mi? Çünkü spor bir kentin kalkınmasına, esnafının iş yapmasına, gençlerin stres atmasına, en iyi yardımcı olan unsurların başında geldiğine inananlardanım.
Türkiye’nin hemen hemen tüm illerinin futbol takımları var. Ama birinci lig, ama süper lig, ama başka lig adına hangi lig derseniz deyin illaki bir takımı var.
Burada önemli olan sporun kardeşliğe, birlik ve beraberliğe hizmet etmesidir. Hiçbir kimsenin, hiçbir siyasetçinin futbolu çirkinleştirmesine sağ duyulu insanların izin vermemesi önemli.
Siyasetin çirkinliğinden söz ederken bunları kastediyorum. Mesela Aamedspor’un Trendyol 1. Lige çıktığındaki başarısı hep sekteye uğratılmak istendi. Ligin ilk haftasında İstanbul’da Fatih Karagümrük ile karşılaşması öncesinde yapılan, yapılmak istenen provakatif eylemler unutulur gibi değil.
Aman ha dikkat, siyaset buradan nemalanmak istiyor. İnsanları ayrıştırmak, ötekileştirmek, şehir isimlerine ve takımlarına kara çalmak için kapının aralığından hep dikizliyor.
Bu arada, biraz Amedspor’a değinmek istiyorum. Büyük bir başarı. Hem de öyle böyle değil. Bunca karalamaya, bunca saldırıya, bunca ötekileştirme ve ayrıştırmaya rağmen ayakta kalmak ve ligi şampiyon olarak tamamlamak herkesin başaracağı bir şey olmasa gerek.
Ha bu karalamalar, hazmedememeler bitti mi hayır. Özellikle ulusal basına bakıldığında halen Amedsporspor camiasına yönelik ambargolar devam ediyor. Allah’tan sosyal medya var da insanlar sevdiği, gönül verdiği takımlarıyla ilgili bilgileri alabiliyorlar.
Dikkatimi çeken bir konu var ki, değinmeden edemiyorum. Teknik Direktör Ersun Yanal’ın yaptığı basın toplantısında sarf ettiği ve tarihe not olarak düşmesi gereken açıklamalarıydı.
Ne diyor tecrübeli Teknik Direktör. ‘’Sahanın çizgilerini asla terk etmeyeceğiz. Saha çizgilerindeki dostluğu, centilmenliği, başarı için çalışmayı, bu konularda hiçbir zaman taviz vermeyeceğiz.’’ derken, haklılığın altını çizmekten kendini alamıyor.
Hele 30 milyona yaklaşan bir taraftar sevdasından söz ederken, herkesin durup düşünmesi gerektiğine işaret ediyor. Bu rakam dünyada hiçbir kulübün elde edeceği bir şey değil.
AMED ismi bir marka, bu markayı büyütmek, dünyaya yaymak da Diyarbakırlıların ve spor camiasının atacağı adımlarla gerçekleşeceği unutulmamalıdır.
Bütün çirkin saldırılara kulaklar kapanmalı, oyuna gelinmemeli ve başarıya susamışlığın haklılığı ortaya konmalıdır. Başka lafa gerek yok. Gerisi teferruat.
İnanıyorum ki, Diyarbakır halkı takımına sonuna kadar sahip çıkacak. Başarıyı, güçlülüğü, haklılığı yapacağı centilmenlikle rakiplerine gösterecek.
Bu diğer kulüplerin de Amedspor’a karşı yaklaşımını değiştirmesine yol açacağı gibi sporu siyasete malzeme yapmaya çalışan güruhların da emellerinin boşa çıkarılmasını beraberinde getirecektir.
İyi okumalar, selam ve sevgiler…