Bir zamanlar bir garip tepki yansıdı bazı TV ekranlarına…. Haksız, mesnetsiz ve de anlamsız. Anlamsız olduğu kadarda manasız…Aslında garip olmanın ötesinde, cahilce ve de kasıtlı yapılan bir başvuru bence….

Olay şöyle; İzmir’de ikamet etmekte olan bir karı-koca, yetkililere başvurarak  ses sanatçısı İbrahim Tatlıses’in okuduğu YAŞ DESTANI’nın “müstehcen” olduğu gerekçesiyle yasaklanmasını istemiş ve buda tartışma konusu olmuştu…

Sanki ülkemizde her şey düzgün ve ahlaklı da bu Yaş Destanı müstehcenmiş.. Piyasada nice ahlaksızca ve manasız  sözler içeren yerli ve yabancı şarkı, türkü, pop  dolaşırken ve bunların çoğu TV ekranlarında erotik kliplerle “fink atarken”  en az 150 yıllık bir geçmişe sahip, baştan sona felsefi olan ve  edebiyat şaheseri Yaş Destanı’nın böylesine suçlanmasına ne denir…?

Ben buna,  İnsan duymak istediği gibi duyar, görmek istediği gibi görür. .. Yani insanın fikri neyse zikri de odur…derim 
Belli ki, şikayetçi karı koca edebiyat cahili…. Ya da kendi hesaplarınca kendilerinden  söz ettirmek, gündeme gelmektir… ÇAMUR sıçratmayı yeğlemişler.Yani çamur at tutmazsa izi kalır…

İddia mesnetsiz ve Çirkin 

Yaş Destanı, özbeöz Diyarbakır’ın malıdır. Ve 1810-1860 yılları arasında yaşadığı varsayılan ve bir zamanlar Diyarbakır da merkeze bağlı bir köy olan şimdi Bağlar İlçesine bağlı  Alı Pınarlı halk ozanı Mehmet Emin’e aittir.17 ve 18. Yüzyıllarda Ali pınar da ozanlar, saz, söz üstatları arasında atışmalar, yarışmalar düzenlenirdi…

Deyişlerinde ve türkülerinde “Aşık Hasan” mahlasını kullanan Mehmet Emin, bu destanın da bir insanın doğumundan 100 yaşına kadar, daha doğrusu ölümüne kadar geçen evreyi anlatır…

Ozanımızın yaşadığı dönemlerde bu tür destanların yazılması belki de moda idi... Çünkü aynı dönemde yaşadıkları bilinen Pir Sultan Abdal’ın,  Karacaoğlan ve Kul Hüseyin’in de benzer yaş destanları vardır. Ancak bunlar, Aşık Hasan’ın (Mehmet  Emin) destanı kadar ünlenmemişlerdir.
Yaş Destanı, Mehmet Emin ( Aşık Hasan) tarafından köylerde, kahvelerde, halk ozanları yarışmalarında, halk meclislerinde söylene söylene günümüze kadar gelmiştir. 

Diyarbakırlı Şark Bülbülü Celal Güzelses de bu destanı 1940’lı yıllarda taş plaklara okuyarak ününü devam ettirmiştir.
Celal Güzelses, aslı 12 kıta olan destanın ancak 7 kıtasını plaklara okuyabilmiştir. Çünkü, o yıllarda taş plakların kapasitesi ancak bu kadardı.
Devam Edecek; (İşte Aşık Hasan’ın (Mehmet Emin) Yaş Destanı