Uğurlu Meydanı’nda, kentin, bölgenin hatta Türkiye’nin  en nadide  renkli camlar, seramik, çini ve fayansların üretildiği  atölyeler bulunurdu.

İçkalenin giriş kapılarından biri olan Saray kapsının sağ tarafındaki yolun yaklaşık 500 metre ilerisinde bulunan Küpeli Kapısı, Nasuh Paşa ve Kurşunlu Camisinin arasında genişçe bir meydan vardı. Bu  meydan bir zamanlar Diyarbakır kent merkezinin en canlı ve en işlek yerlerinden biriydi.

Günümüzden 300 yıl önce  yani 1700- 1800 ‘lü yıllarda bu meydana Uğurlu Meydanı  denirdi,  Bu Uğurlu Meydanı AMİD (Diyarbakır) şehrinin en canlı, en hareketli ticaret merkezlerinden biriydi. Bu merkez İçkale’nin güneyinde kalan Küpeli Kapısı, Nasuh Paşa ve Kurşunlu Camiinin arasında kalan meydandı.

NADİDE ÇİNİ, SERAMİK VE RENKLİ CAMLAR 

Uğurlu Meydanı’nda, kentin, bölgenin hatta Türkiye’nin  en nadide  renkli camlar, seramik, çini ve fayansların üretildiği  atölyeler bulunurdu.

Buradaki atölyelerde üretilen nadide çiniler, fayanslar ve renkli camlar kentteki önemli yapılarda, camilerde, medreselerde, kiliselerde kullanılırdı. Hatta İstanbul’daki sarayın, sarayların çini, fayans ve renkli cam ihtiyaçları buradan gönderilerek karşılanırdı.

GECEKONDU KAZILARINDA ORTAYA ÇIKTI

Kurşunlu Cami  (Fatih Paşa Camii) ile İçkale arasındaki Uğurlu Meydanı ve Kot Minare (Nasuh Paşa Camii) çevresindeki boş alanlarda 1950’li yıllarda başlayan gecekondu yapımı sırasında yapılan temel kazılarında, toprak altından çok miktarda çini, fayans ve cam eşya parçaları çıkıyordu.  Bunun üzerine bölgeye gelerek incelemeler yapan Tarihçi Prof. Dr. Fahrettin Kırzıoğlu, buralarda 17'nci ve 18'nci yüzyıllara ait  çini, seramik  ve cam atölyelerinin bulunduğunu  belgeledi.

Bu hareketli, canlı ticaret merkezini oluşturan çarşının orta yerinde de Vali Nasuh Paşa tarafından eşi Servinaz Hanım adına yaptırılan zarif ama mütevazı minareli cami bulunuyordu. 

BU ATÖLYELERDE NE TÜR MALZEMELER KULLANILIRDI 

Kullanılan Malzemeler: İthal renkli vitray cam, ithal ve yerli, renkli ve renksiz, düz ve dokulu fon camı, mat cam, ayna, bakır folyo, kurşun, lehim, alçı, yapıştırıcılar, vb. malzemeler kullanılırdı.

DESENLER

İstenen konuya göre atölyeler kendi desenlerini çalışmışlar. Bunun dışında hazır anonim desenler veya getirilen başka desenleri de uygulamışlardır.

BUNLARIN KULLANIM ALANLARI NERELERDİ

Arkadan doğal ışık alan veya suni aydınlatma yapılan alanlarda: pencere, kapı, duvar  nişi, paravan, ışıklı pano, iç mekan bölmesi, dolap kapağı, tavan göbeği, merdiven boşluğu, vb. alanlarda kullanılıyordu. 

CUMHURİYET DÖNEMİ ESKİ DİYARBAKIR EVLERİ

Cumhuriyet dönemi Diyarbakır evlerine baktığımızda bazı evlerin tepe pencerelerinin renkli camlarla yapıldığını görürüz. Evleri daha görkemli kılmak için bu tür camlar evlerin tepe pencerelerinde kullanılmıştır. Bu pencereler evin eskiliğinin, zevk ve zenginliğinin belirtisi olmuştur.

Diyarbakır Sur içindeki bazı evler vitray süslemelidir. Cam süslemeye en güzel örnekler tepe pencerelerindeki süslemelerdir. Bu renkli camların, rengârenk camlı tepe pencerelerinin çok güzel numuneleri vardır. Bu pencereler evin eskiliğinin, zevk ve zenginliğinin göstergesi olmuştur.   

Diyarbakır’ın Sur içindeki eski evlerinde bu tip tepe pencereler muhakkak bulunur. Tepe pencereler güzel motifli, renkli camlı ve alçılı olarak yapılır ve sabittirler. Bunlarla odaya hoş renkli hüzmeleri girer.

Diyarbakır’daki cam süslemeli evlere örnek olarak Cahit Sıtkı Tarancı ve  Esma Ocak’ın evini gösterebiliriz.