THY'nin Diyarbakır'a yönelik aldığı bu karar, ilk değil. Bu yılın yaz aylarında da uçak seferlerinin azaltılmasıyla ilgili karar almıştı.

Diyarbakır, tarihî zenginlikleri, kültürel çeşitliliği ve sıcak misafirperverliği ile ülkenin incisi konumunda bir kent. 

Son zamanlarda binlerce yıllık tarihi yapıları, coğrafi tescilli yemek ve ürünleri gibi bir çok zenginliği barındıran kadim kent yerli ve yabancı turistin ilgi odağı oldu. Dolayısıyla bu ilgi de gelen turist sayısını arttırdı. Geçen yıl kente 1 milyonun üzerinde turist geldi.

Diyarbakır son yıllarda bu kadar hareketlilik yaşarken, doğal olarak ne beklersiniz. Uçak seferlerinin arttırmasını tabiki. Ancak  THY aldığı kararla Diyarbakır'a bir ayda yapılması gereken 440 seferi iptal etti. Nedeni ise belli değil. Sefer sayısının neden azaltıldığı ile ilgili bir açıklama henüz yapılmadı.

Karar, kente adeta darbe vurur niteliktedir. THY’nin aylık 440 seferi iptal etmesini açıklaması gerekir.

THY'nin Diyarbakır'a yönelik bu kararı da ilk değil.  Bu yılın yaz aylarında da uçak seferlerinin azaltılmasıyla ilgili karar almıştı. Nüfusu az olan bir kentin uçak seferini arıtırıp, Diyarbakır'ın uçak seferlerini azaltması tepkilere neden olmuştu. Alınan bu karar o tarihlerde Meclis'e de taşınmıştı.

THY’nin bu kararı tartışmaya açık.

Diyarbakır’ın turizm potansiyeli giderek artarken, böylesi bir kararın şehrin hedeflediği turist sayısını yakalamasını nasıl etkileyeceği endişe verici. 

Valilik, belediye ve sivil toplum örgütlerinin yoğun çabalarıyla gerçekleştirilen tanıtım etkinlikleri, umutları artırmışken, THY’nin bu adımı adeta bir geri sayım gibi gözüküyor.

Bir şehrin gelişimi sadece turizmle değil, ulaşılabilirlikle de sağlanır. THY’nin uçuş kısıtlamaları, Diyarbakır’ın gelişimine bir darbe vururken, vatandaşları da mağdur ediyor. 

Özellikle hafta sonları bilet bulmakta güçlük çeken insanlar, bu durumdan dolayı maalesef sevdikleriyle buluşma şansını kaçırabiliyor.

Diyarbakır, turizm ve ekonomi potansiyeliyle parlamaya devam etmeli; bu noktada ulaşılabilirlik ve destek ön planda tutulmalıdır.

THY’nin attığı bu adımın, sadece rakamlarla değil, insanların günlük yaşamıyla da yakından ilgili olduğunu hatırlamakta fayda var.

Unutulmamalı ki, bir şirketin kârı, toplumun huzuru ve gelişimiyle denge içinde olmalıdır.