Kim suçlu! Umarsızca, insanların gözüne sokarcasına yüzlerce adet gül alıp, villasının bahçesinde havuza gül yaprakları dolduran fenomenler mi, sosyal medyada Ankara’da köy yemekleri yapan sempatik bir köylü kadınken Dubai en pahalı otelde fotoğraf çekenler mi. Karısına külçe altın hediye edenler mi.  Bence asıl suçlu olan başkaları. Kuzu ciğerli iç pilav doldurulmuş Diyarbekir kuzu kaburga yemeğini yapmayı planlarken, yoğurt pazarındaki manav kocasının bıraktığı para az gelince, yazın damda kuruttuğu tarhana çorbasını yapan, yanına ikinci bir yemek yapamayan kadınlar sizler de suçlusunuz!

                  Bu sosyal medya görgüsüzlerini siz şımartınız. Onları eleştireceğinize, ışıltılı yaşamlarına ağzınız açık baktınız. Onları X deyimiyle “mentionladınız” (Bende yeni öğrendim, menşin atmak yani etiketlemek anlamın da) Lisede düzgün tek bir İngilizce cümle kurmadan mezun olanların, bu tabirleri bilmesi de acıklı bir hikâye de, bu başka bir yazı konusu. Siz beğeni yaptıkça onlar havalandılar, erişilmez oldular, Yasadışı gibi kaynağı belirsiz paralar tabiî ki merak konusuydu. sonunda kodesi boyladılar. Altın tozu kahve, sosyal medya fenomeni Dilan Polat’ın canlı yayında içmesiyle gündeme geldi. Polat, bu kahveyi sadece bazı insanları rahatsız etmek için içtiğini söyledi. 

              Aslında altın midede bozulmayan bir elementti, 24 ayar altını yutarsanız yinede 24 ayar olarak dışkıdan çıkar yani değeri düşmez. İnsanların tuvalette farkında olmadan kanalizasyon atıklarına yolculuk etmelerine vesile olurı. 24 Mart 2015 de BBC NEWS yayınlanan bir habere göre. ABD'li uzmanlar insan dışkısından altın ve değerli metaller elde etmenin yollarını arıyordu. ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi'nden Dr. Kathleen Smith şöyle demişti.ABD'deki bir kanalizasyon arıtma tesisinde normal bir madende bulunması durumunda çıkartmaya değecek düzeylerde altın bulunduğunu açıklamıştı. Aslında olayın özü boş tencereye ne koyacaklarını düşünenlerle altın tozlu kahve içenlerin arasında, devlete vergi vermeyip lüks yaşam sürenlerle, Boş tencere arasındaki uçurumdu. Altın tozlu kahvenin boş fincanla imtihanıydı. Ülkemizdeki ki gelir dağılımıydı. Dünya ekonomi gazetesinin 2023 verilerine göre Kişi başı milli geliri 9 yıl öncesinin altında olduğu Türkiye’de 2022 yılında cari fiyatlarla 15 trilyon 6,6 milyar TL olan GSYH nüfusa bölündüğünde kişi başına ortalama milli gelir 176 bin 589 liraya geldi. Yıllık ortalama kurla yıllık milli gelir 905,5 milyar dolar ederken, aynı hesapla kişi başına GSYH de 10 bin 655 dolar oldu.  

               Evet, bu görgüsüzleri eleştirmeyip sosyal medyada beğeni yapan insanlar Sizlerde suçlusunuz!.. Onlara hakaret edenler oldu, eleştiri yapanlar oldu. Gerçek anlamda bir bilimsel altyapısı olan yorumlar yoktu. Onlar sizin ödediğiniz vergileri kendileri ödemeyip aslında sizin vergilerinizden alınan sizin paralarınızı çarçur ediyorlardı.

             Fenomenlerin gösterişli resimlerin altına bunun sosyolojik altyapısını, gelir adaletsizliğini, niye hesap sorulmadığını yazmadınız. Onların hayatına özendiniz. Daha da kötüsü onlara hayatına bakarak bu kadınlar yaparsa, bende yapabilir miyim ikilemine girdiniz. Neden yorumlarınıza boş bir tencere resmi ekleyip, acımazsız yorumlar yapmadınız. Onların gösterişli yemek sofralarının resimleri altına çocuklarınızın birkaç zeytin, yöremizin fakir işi olan kavrulmuş unun üzerine yağ konulup karıştırılan murtuga kahvaltısını yerken,  üç çocuğun üç dakikada kahvaltıyı bitirdiği bir video koymak hiç mi aklınıza gelmedi. Fenomenler belki de rencide olur, yanlış bir yolda olduklarını idrak edebilirlerdi. Ben siz kadınlardan daha akıllı değilim. Emekli maaş kartıma el koyan, “Bazen lüzumsuz para harcıyorsun” diyen sadece emekli maaşımla evi geçindiren eşim Gülçin’den, Marketlerin indirimli ürünlerinin ekran görüntüsü alan kızım Meleknur’dan daha saf ve müsrif olduğumu akrabalar söylerse inanın. Kadınlar ev idaresini, tasarrufu emin olun bizden iyi biliyorlar. Bazılarının işte böyle zaafları var. Okuma yazmanızda varsa neden sosyolojik ve kültürel yayınlar okuyup neden bu duruma düştüğünüzü irdelemiyorsunuz.

           Dün Gazetemiz www.cermikgazetesi.com da yayınlanan habere göre Kara para aklama gerekçesiyle gözaltına alınan sosyal medya fenomenleri Bahar ve Nihal Candan kardeşler tutuklandı. Kararın ardından sinir krizi geçiren kardeşler, “Biz ne yapacağız ya?” diye feryat ettiler, Lüks bir yaşamdan dört duvar arasına düşmek, lüks bir gökdelenin 39 katından ihtişamla yaşarken asansörle hızla zemin katına çakılmaya benzerdi, Peki zemin katta yoksullukla yaşayanlar ne yapsın. Tutuklanan Engin Polat ve diğer erkek tutuklular Silivri’den Marmara Bölgesi’ndeki farklı cezaevlerine nakledildi. Dilan Polat ise kadın tutuklularla birlikte Silivri’de kaldı. “kara para aklama” soruşturmasından sonra diğer sosyal medya fenomenleri de mercek altına alındı. Ticaret Bakanlığı'nın sosyal medyada içerik üreten 600 fenomeni kapsamlı bir şekilde araştıracağını öğrenince rahatladık..

                 Bence geç bile kaldınız, yetkililer en ufak bir eleştiride gazetecilere soruşturma açacağına, özellikle araştırma gazeteciliği yapan, tehditler aldığı halde korkmadan olayların üzerine giden emekçi gazetecilerin yazılarını dikkatlice okuyup, yazılarını ihbar kabul etmeliler. Yazılarında yasadışı bir kişiyi övüp, yere göğe koymayan gazetecilerin de evdeki siyah Bond çantasının içine bakmalılar. Cenabı Allah sizleri sosyal medyada kötü niyetli fenomenlerin şerrinden korusun, İyi niyetli bilim adamları, saygıdeğer sanatçılarla tanışmayı, onların sayfalarını okumayı nasip etsin.

Görseller DHA haber ajansı ve CEGA MEDYA